tavırlı

tavırlı
s. 有…样子的, 有…神态的, 有…作用的, 有派头的: aristokrat \tavırlı adam 有贵族派头的人

Türkçe-Çince Sözlük. 2014.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • asil — sf., Ar. aṣīl 1) Soylu Hepsi de iyi yüzlü asil tavırlı aile çocuklarıydı. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Yüce duygularla yapılan Asil bir davranış. 3) is. Bir görevin gerçek sahibi Birleşik Sözler asilzade …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • cengâver — sf., esk., Far. cengāver 1) Savaşta kahramanlık gösteren Kimi sipahi ağası gibi mağrurdu, kimi cengâver tavırlı ve sakindi. Y. K. Beyatlı 2) İyi dövüşen, dövüşçü, savaşkan, vuruşkan Cengâver bir ulus …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çakır — 1. is., esk. Şarap 2. sf. 1) Açık mavi, hareli ela (göz) Soluk esmer renkli, çakır gözlü, ağır tavırlı, az konuşur bir delikanlıydı. M. Ş. Esendal 2) is. Çakırdoğan Birleşik Sözler çakır ayaz çakır çukur çakırdiken çakırdoğan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çehreli — sf. Çehresi olan Kırmızı fesi kulaklarına kadar geçmiş, bayağı çehreli, yapma tavırlı, sahte öksürüklü bir adam çıktı. R. H. Karay Birleşik Sözler çatık çehreli …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hırçın — sf. 1) Belirli bir sebebi olmadan sinirlenip huysuzluk eden (kimse) Hayriye Hanım, kırk beş yaşlarında, kara yüzlü, hırçın tavırlı, ufak tefek bir kadındı. R. N. Güntekin 2) Tiz, öfkeli (ses) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ifrat derecede — zf. Aşırı ölçüde İfrat derecede nazik, sıkılgan, çocuk tavırlı bir adamdı. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • karınlı — sf. 1) Karnı olan 2) Karnı büyük ve çıkıntılı olan Hani hatırlıyor musun, şişman karınlı, amiyane tavırlı bir adamdan, harp zengini bir Yahudi den bahsetmiştim? H. C. Yalçın …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • külhanbeyce — sf. Külhanbeyine benzer biçimde, külhanbeyi gibi O sırada, içeriye aykırı şık, serbest tavırlı, külhanbeyce, şen bir genç girdi. P. Safa …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • levanten — is., Fr. levantin 1) Yakın Doğu ülkelerinden olduğu hâlde Avrupalı gibi görünen Hristiyan, tatlı su Frengi 2) sf. Avrupalı gibi görünmeye özenen, züppe tavırlı Orada levanten yaşamasından izlenimler edinerek öykülerine özgün bir atmosfer sağlar.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sipahi — is., tar., Far. sipāhī Osmanlılarda tımar sahibi bir sınıf atlı asker Bazı sipahi ağası gibi mağrurdu, kimi cengâver tavırlı ve sakindi. Y. K. Beyatlı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yapmacıklı — sf. İçtenliği olmayan, içten olmayan Öyle ince yapmacıklı aktris tavırlı, sahte bir kız değildi. Ö. Seyfettin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”